Sudan, Afrika’nın kuzeydoğusunda yer alan, tarih boyunca hem
medeniyetlerin beşiği hem de sömürgeciliğin sahnesi olmuş bir ülkedir.
Antik Nubia ve Kush Krallıkları’ndan Osmanlı-Mısır yönetimine, İngiliz-Mısır sömürge ortaklığına ve nihayet 1956’daki (Kürt bir direnis önderi öncülügünde) bağımsızlığa uzanan bu tarih, Sudan halkının kendi kaderini tayin etme mücadelesiyle örülüdür.
Bağımsızlık sonrası Sudan, etnik, dini ve bölgesel farklılıkların siyasi istikrarsızlıkla birleştiği bir döneme (çıkmamacasına) girer.
Yaklaşık 45 milyonluk nüfusu Sudan Arapları, Beca, Nuba, Fur ve Fulani başta olmak üzere onlarca etnik grubu barındırır.
Arapça ve İngilizce resmî dillerdir, ancak 100’den fazla yerel dil konuşulduğu ileri sürülmektedir. Ülke, petrol, altın, demir ve krom gibi zengin yeraltı kaynaklarına sahiptir.
Nil Nehri ve tarım potansiyeli ise Sudan’ı sadece Afrika’nın değil, küresel güçlerin de dikkatini çeken bir coğrafya haline getirmiştir.
Küresel satrançın yerel krizi 2023 çatışması
15 Nisan 2023’te Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile Hızlı Destek Güçleri (RSF) arasında başlayan çatışmalar, kısa sürede ülke geneline yayıldı.
SAF lideri General Abdülfettah el-Burhan ile RSF lideri Mohamed Hamdan Dagalo (Hemedti) arasındaki güç mücadelesi, başkent Hartum’u ve Darfur’u savaş alanına çevirdi.
Ancak bu savaş, sadece iki generalin iktidar kavgası değil; aynı zamanda Sudan’ın jeopolitik konumunun ve kaynaklarının paylaşımı üzerine kurulu çok katmanlı bir vekâlet savaşına dönüştüğü kuvvetle muhtemeldir.
Sudan’daki çatışma, iki ana dış blok etrafında şekillenmektedir. Ancak bu aktörlerin rolleri çoğu zaman dolaylı, örtük ve iddia düzeyindedir.
Aşağıdaki gruplama, sahadaki gözlemler ve diplomatik kaynaklara dayanan iddiaları yansıtmaktadır:
RSF’ye Yakın Olduğu İddia Edilen Aktörler (Dagalo/Hemedti Cephesi)
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE): RSF ile ekonomik ilişkileri ve silah sevkiyatı yaptığı ve BAE’nin bölgedeki nüfuzunu artırmak için RSF’yi stratejik bir ortak olarak gördüğü ileri sürülüyor. Libya (Hafter yönetimi): RSF’ye lojistik destek sağladığı ve savaşçı transfer ettiği yönünde iddialar bulunmaktadır. Rusya: Wagner Grubu aracılığıyla RSF’ye altın ticareti ve askeri danışmanlık sağladığı ve altın madenlerinin Rusya’nın yaptırımları aşmasında rol oynadığı öne sürülüyor.
SAF’ye Yakın Olduğu İddia Edilen Aktörler (El-Burhan Cephesi)
Mısır: Sudan ordusuyla tarihsel bağlara sahip olduğu ve askeri eğitim, istihbarat desteği sağladığı iddia edilmektedir. ABD: Sivil geçişi destekleme söylemiyle SAF’ye dolaylı destek verdiği öne sürülüyor. Sudan’daki istikrarı, Kızıldeniz güvenliği ve Çin-Rusya etkisini dengeleme açısından önemsediği iddia ediliyor. Kenya, Güney Sudan, Çad: Bölgesel güvenlik ve göç akınları nedeniyle SAF ile işbirliği yaptığı yönünde diplomatik kaynaklara dayanan yorumlar vardır.
Ayrica Türkiye ve İraninda bölgede nufus gelistirmeye calistigida sır değildir
Sessiz seyirciler ve kurbanlar, iki bin can
Tüm bu aktörlerin gözetiminde, sadece son iki yılda iki binden fazla sivil rastgele öldürüldü. Milyonlarca insan yerinden edildi.
Hartum’un sokaklarında cesetler günlerce toplanamadı. Ancak ne BM ne de büyük güçler bu katliamı durdurmak için etkili bir adım attı.
Tıpkı Suriye’de olduğu gibi, Sudan’da da barış çağrıları, çıkar hesaplarının gölgesinde yankısız kalıyor.
Başkalarının savaşıyla yaşam
Sudan’daki kriz, sadece bir iç savaş değil; küresel güçlerin çıkarlarını test ettiği bir laboratuvar. Yerel aktörler ellerini kirletirken, masa başında kararları verenler çok daha büyük.
Sudan halkı, bir kez daha kendi geleceğini belirleyemiyor. Bu tablo, sadece Sudan’a değil, küresel adalet sistemine de ayna tutuyor: İnsan hayatı, stratejik çıkarların gölgesinde değersizleşiyor.

Kommentare