Reşî (Reşwan) Konfederasyonu

Osman Sebrî adındaki Egîd’in Önderliğinde Geniş Bir Toplumsal Yapı: Reşî (Reşwan) Konfederasyonu

Reşî yaygın adıyla Reşwan  konfederasyonu, Kürt toplumsal örgütlenmesinin tarihsel olarak en geniş coğrafi yayılıma sahip yapılarından biridir. 

Semsûr, Meletî, Mereş, Sêvas, Dîlok ve kısmen Riha hattında yoğunlaşan bu topluluklar, zamanla Konya–Ankara eksenine ve oradan da Avrupa’ya uzanan geniş bir nüfus ağı oluşturmuştur. 

Bu yayılım, Reşî konfederasyonunun hem kültürel hem siyasal davranış kalıplarını belirleyen temel bir dinamik hâline gelmiştir.

Konfederasyonun iç yapısı, bölgesel çeşitliliği asimile etmeksizin bir arada yaşatma kapasitesiyle dikkat çeker. 

Reşî toplulukları tarih boyunca Sunnî‑Hanefî ve Alevî inanç gruplarını aynı çatı altında barındırmış; bu çoğulculuk, hem iç dengeleri hem de dış ilişkileri şekillendiren önemli bir unsur olmuştur. 

Bu yapı, Reşîleri hem yerleşik hem yarı‑göçebe yaşam biçimlerinin kesişiminde konumlandırmış; siyasal esneklik ile toplumsal dayanıklılığı aynı anda üretmiştir.

Özellikle Semsûr’un tütün havzaları, Reşî topluluklarının ekonomik ve kültürel sürekliliğinde belirleyici bir rol oynamıştır.
 
Meopotamyanın en kaliteli tütünlerinin yetiştirildiği bu bölgelerde tütün, yalnızca bir geçim kaynağı değil; kuşaklar boyunca aktarılan bir üretim kültürü ve kimlik unsurudur.

20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Reşîlerin önemli bir bölümü ekonomik nedenlerle Stenbol, Mersîn, Adana gibi kentlere; ardından Almanya, Swîsre, Fransa, Holenda başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesine göç etmiştir. 

Bugün Avrupa’da yoğun, örgütlü ve kültürel sürekliliğini koruyan bir Reşî diasporası bulunmaktadır. 

Bu diaspora, hem güçlü bir dayanışma ağı oluşturmuş hem de dil, kültür ve toplumsal hafızayı canlı tutmayı başarmıştır.

Reşî tarihinin önemli figürlerinden biri, her ne kadar Mirdesî kökenli olduğu ve döneminin Reşî önderleriyle çatışmalar yaşadığı için tartışmalı olsa da, aynı coğrafyanın toplumsal dokusu içinde yetişmiş olması nedeniyle Osman Sebrî’dir. 
Onun yaşamı, Reşî coğrafyasının siyasal ve kültürel dinamizmini anlamak açısından dikkate değerdir.

1905’te Semsûr’un Kolik/Narincê yöresinde doğan Osman Sebrî, genç yaşta Şêx Seîd Serhildanı’na katıldığı için tutuklanmış; serbest bırakıldıktan sonra 1929’da Rojava'ya geçerek mücadelesine orada devam etmek zorunda kalmıştır. 

Yaşamı boyunca Şam, Qamişlo, Sweida gibi birçok merkezde defalarca tutuklanmış; toplamda 17 kez hapse atıldığı ve Madagaskar sürgün listesine alındığı bilinmektedir. 

Dönemin baskı politikalarına rağmen geri adım atmayan Sebrî, Xoybûn başta olmak üzere dönemin hemen tüm Kürt siyasal oluşumlarında aktif rol almış; Rojava’da yürüttüğü siyasal ve kültürel çalışmalarla Kürt dili ve edebiyatının kurumsallaşmasında öncü bir figür hâline gelmiştir.

Reşî topluluklarının önde gelen ailelerinden biri de vefatından önce Kürt özgürlük mücadelesi saflarında siyaset yapan Dengir Mir Mehmet Fırat ailesidir. 

Bölgedeki “Bedir Beyin çocukları” olarak bilinen bu malbat Osmanlı’nın son döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına uzanan bir siyasal temsil geleneğine sahiptir. 


Kommentare